Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Öztürk, diyabetin halk arasında bilinen adıyla şeker hastalığının çok önemli bir kronik hastalık olduğunu belirterek, kontrol altına alınmadığında diyabetin, gözler de dahil olmak üzere birçok organda hasara yol açtığını söyledi.
Diyabetik retinopatinin şeker hastalığı olan kişilerde yaygın olarak görülen önemli bir göz hastalığı olduğuna dikkat çeken Öztürk, “Diyabet, gelişmiş ülkelerde yetişkinlerde görme azlığının en sık sebebidir. Ülkemizde 20 yaş üzerinde diyabetin görülme sıklığı yaklaşık yüzde 14 dür. Diyabet; retinopati, nöropati ve nefropati gibi sağlık sorunlarına da neden oluyor. Diyabet, gözlerde çok önemli sorunlara ve kalıcı hasarlara yol açıyor. Retina hasarı, sarı nokta hasarı daha etkili ve hızlı seyredebiliyor. Önemli bir göz hastalığı olan katarakt, şeker hastalığı olan hastalarda erken yaşlarda görülebiliyor. Retina, gözün arkasında bulunan ve görmenin gerçekleşmesi için beyne sinir hücreleri aracılığıyla sinyal gönderen tabakadır. Gözün retina tabakasının üzerinde birçok kan damarı bulunuyor. Kontrol altında olmayan şeker hastalığı retina damarlarında hasara yol açabilir. Diyabetin tipi, süresi, başlama yaşı, kan yağları yüksekliği, hipertansiyon, obezite, genetik, D vitamini eksikliği ve sigara içmek de önemli risk faktörleri arasındadır” diye konuştu.
Diyabetin sinsice ilerleyen bir hastalık olduğuna dikkat çeken Öztürk, şu uyarılarda bulundu; “Diyabetik retinopati, erken dönemde tedavi edilmediğinde ilerler ve daha ciddi görme sorunlarına yol açar. Düzenli göz hekimi kontrolü tüm diyabetli hastalarımız için oldukça önemli. Şeker hastası olan herkes, gözlerinde herhangi bir sorun, şikâyet veya belirti olmasını beklemeden göz hekimine başvurmalıdır. Göz hekimin yapacağı retina muayenesi, şeker hastalığı teşhisi konmuş hastalarımız için oldukça önemlidir. Göz damlaları yardımıyla göz bebeği büyütülerek göz dibi ve retina detaylı olarak incelenir. Bu yanı sıra retinopati tanısında floresan anjiyografi, optik koherens tomografi gibi görüntüleme yöntemlerinden de yararlanılabilir. Bu tanı yöntemleri, retinanın ve retina damarlarının detaylı olarak incelenmesi sağlar. Diyabetik retinopatinin tedavisinde erken tanı çok önemli. Erken teşhis ile tespit edilen göz sorunları, düzenli hekim kontrolleri ve gerekli tedavilerle şeker hastalarının gözlerinde oluşabilecek sorunlar, görme kayıpları önlenebiliyor ve engellenebiliyor.”